http://www.netgazi.tr.gg/

Açılış Sayfası Yapın Sık Kullanılanlara Ekleyin E-Mail Yollayın

www.netgazi.tr.gg ANASAYFAMIZA GİTMEK İÇİN TIKLA             İLETİŞİM           Z.DEFTERİ          SOHBET ODAM          CSS KODLARI           TÜM KODLARIMIZ



KURTULUŞ SAVAŞI GAZİLERİ


 Büyükanıt, Kurtuluş Savaşı gazisi kovanı hediye etti



Kurtuluş Savaşı`nda, tam 8 kez doldurulup yeniden kullanılan `Gazikovan` Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt tarafından Makine Kimya`ya verildi.

Kurtuluş Savaşı`nda 8 önemli cepheden umut mesajları taşıyan, dinleyenleri gözyaşlarına boğan `Gazikovan efsanesi` ni, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt gerçeğe dönüştürdü. Org. Büyükanıt, Gazikovan`ı, her seferinde doldurularak yeniden cepheye gönderildiği, o yılların İmalat- ı Harbiyesi`ne, bugünkü Makine Kimya Endüstrisi`ne (MKE) armağan etti. Böylece, ismini üzerine ilk kazıyan Seyfi Çavuş`un şehit olduğu haberini, beraberinde bir mektupla Makine Kimya Endüstrisi`ne ulaştırarak efsaneleşen Gazikovan yuvasına geri dönmüş oldu.

     
Türkiye'de hayattaki 2 İstiklal Savaşı gazisinden biri olan Konya'daki 107 yaşındaki Veysel Turan vefat etti.

Hayatta kalan son iki İstiklal Savaşı gazisinden biri olan 108 yaşındaki Veysal Turan, 3 gün önce böbrek ve kalp yetmezliği şikayetiyle Meram Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan tüm tibbi müdahaleye karşın gazi Veysel Turan, bu sabaha karşı vefat etti.

İstiklal Savaşı gazilerinden sadece Eskişehirli 109 yaşındaki Yakup Satar hayatta kaldı.


Son İstiklal gazisi yaşıyor

KurtuluŞ Savaşı gazilerinden Eskişehirli Yakup Satar’ın ölümü üzerine, son gazi olarak Kadıköy’de yaşayan Mustafa Şekip Birgöl kaldı. 105 yaşındaki Albay Mustafa Şekip Birgöl konuşmakta güçlük çekiyor. ...

KurtuluŞ Savaşı gazilerinden Eskişehirli Yakup Satar’ın ölümü üzerine, son gazi olarak Kadıköy’de yaşayan Mustafa Şekip Birgöl kaldı. 105 yaşındaki Albay Mustafa Şekip Birgöl konuşmakta güçlük çekiyor. İkinci eşi Ayşe Birgöl’le Kozyatağı’ndaki mütevazı bir evde oturan son gazi tüm ihtiyaçlarını kendisi gideriyor. İnsanlarla konuşmak isterken heyecanlanan ve kalp rahatsızlığı çeken gazi, istenmeyen bir durumla karşılaşıl

maması için kimseyle görüştürülmüyor.
3 yıl önce dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un arşivlerden bularak ziyaret ettiği gazi Birgöl, subaylar dışında ziyaretçi kabul edemiyor. Zira, Birgöl’ün doktorları, yeni ziyaretleri önermiyor. 

KOMUTANA
SELAM 
Son gazi, her sözü geçtiğinde eşinden Başbuğ’a selam iletmesini istiyor. 3 kızından ikisini kaybeden ve hayatta kalan tek çocuğu İpek Artunç’un çocuklarını çok seven son gazi, torununun torununu da gördü. 

ATATÜRKLE KONUŞTU 
Gazi Mustafa Şekip Birgöl’ün, Atatürk’le anısını da damadı Bekir Artunç anlattı: 
“Atatürk, Birgöl’ün birliğini teftişe gelmiş. Bu sırada Foks adlı bir köpek Ata’nın peşinden gitmiş. “Bu kimin köpeği” diye sorması üzerine Birgöl de selam verip ‘sizindir’ demiş. Atatürk de köpeği alıp gitmiş.”



Kurtuluş Savaşı`nın son gazisi
İstiklal Savaşı`nda savaşmış, İstiklal Madalyası sahibi 105 yaşındaki emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl, eşi Ayşe Birgöl ile Kozyatağı`ndaki mütevazı evinde hayatını sürdürüyor. Emekli Albay
İstiklal Savaşı`nda savaşmış, İstiklal Madalyası sahibi 105 yaşındaki emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl, eşi Ayşe Birgöl ile Kozyatağı`ndaki mütevazı evinde hayatını sürdürüyor. Emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl, Kozyatağı`ndaki evinin kapılarını, 12 yıllık ikinci eşi Ayşe Birgöl, kızı İpek ve damadı Bekir Artunç ile gazetecilere açtı.
Sağlık sorunları nedeniyle konuşmakta güçlük çeken Mustafa Şekip Birgöl`ü, damadı emekli elektrik mühendisi Bekir Artunç anlattı. Üsküdar`da 1903 yılında doğan Birgöl`ün ailesinde de asker bulunduğunu belirten Artunç, Birgöl`ün tahsilini İstanbul`da yaptığını, genç yaşlarda şimdinin asteğmen rütbesinde savaşa katıldığını söyledi. Artunç, şöyle devam etti:
``Sonra Büyük Taarruz`a katılıyor. Orada savaşın bitimine kadar savaşıyor. Savaş sona erdiğinde, yani düşman İzmir`den denize döküldükten sonra kendi birliğine dönüyor, sonra muhtelif yerlerde askerliğine devam ediyor. Bu arada bazı isyanlar, çete savaşları, ayaklanmalar oluyor, onların bastırılmasında da görev alıyor. 1952 yılında da albay olarak emekli oluyor

 

 

Ankara Kurtuluş Savaşı Müzesi (I.TBMM Binası)Ankara - Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası)


Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının inşaasına, 1915 yılında başlanmıştır. İlkin İttihat ve Terakki Cemiyeti kulüp binası olarak tasarlanmış binanın planı evkaf mimarı Salim Bey tarafından yapılmış, inşasına ise kolordunun askeri mimarı Hasip Bey nezaret etmiştir.

Türk mimari stilinde olan iki katlı binanın en belirgin özelliği duvarlarında Ankara taşı (ANDEZİT) kullanılmış olmasıdır.

Meclisin, 23 Nisan 1920'de bu binada toplanması kararlaştırıldığında henüz bitirilmemiş olan bina, milli bir heyecanın eseri olarak milletin katkısıyla tamamlanmıştır.

23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüş, 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmıştır. Bina 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.

Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon Ve teşhir-tanzim çalışmaları sonucu 23 Nisan 1981 tarihinde "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.

I. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışı

23 Nisan 1920'de Meclis etrafında binlerce kişi büyük bir kalabalık halinde Meclis' in açılışını beklemişlerdir. Gerekli törenlerden sonra Meclis 115 temsilci ile ilk toplantısını yapmıştır. Meclisin ilk açılış konuşmasını ise Meclis Başkalığı'na seçilen en yaşlı üye Sinop Mebusu Şerif Bey gerçekleştirmiştir.

"Saygıdeğer hazır bulunanlar;

Hilafet ve hükümet merkezinin geçici kaydıyla yabancı kuvvetler tarafından işgal edildiği, bağımsızlığın her bakımdan kısıtlandığı bilinmektedir. Bu vaziyette baş eğmek, milletimizin kendisine teklif edilen yabancı esaretini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak kararlılığında olan ezelden beri hür ve bağımsız yaşayan milletimiz bu esaretini kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş ve derhal vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin reisi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde, geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum."

Bu açılış konuşmasından sonra Ankara mebusu Mustafa Kemal söz alarak Meclisin hangi azalardan teşekkül edeceğine dair aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.

"Yüce Meclisiniz bildiğiniz gibi olağanüstü yetkilere sahip olarak yeniden seçilmiş saygıdeğer milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinden canlarını kurtararak buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Kaçıp gelebilecek milletvekilleriyle birlikte bir yüce Meclisin meydana getirilmesi ancak yeni uygulanan seçim tarzıyla söz konusu olmuştur. Bu anda Meclisiniz yasal olarak toplanmış bulunmaktadır."

24 Nisan 1920 günü Meclis ikinci toplantısını yapmış ve Mustafa Kemal oybirliğiyle Meclis Başkanlığına seçilmiştir.

Mustafa Kemal bu toplantıda uzun ve anlamlı bir konuşma yapmış,

"Artık yüce meclisin üzerinde bir güç yoktur" diyerek meclisin önemini vurgulamıştır.

Kurtuluş Savaşı, Gazi Mustafa Kemal'in başarılı yönetimi ve 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde alınan kararlarla gerçekleştirilmiştir. Bu kararlar arasında 20 Ocak 1921'de ilk anayasanın kabulü, 12 Mart 1921'de İstiklal Marşı'nın kabulü, 1 Kasım 1922'de Saltanatın kaldırılması da vardır. Öte yandan 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması, 13 Ekim 1923'te Ankara'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti oluşu, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile Gazi Mustafa Kemal'in Türk devletinin Cumhurbaşkanı seçilmesi yine bu Mecliste onaylanarak kabul edilmiştir.

Atatürk bir konuşmasında "Büyük Millet Meclisi,Türk Milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı bir timsalidir" diyerek Büyük Millet Meclisi'nin önemini vurgulamıştır.

Binanın Bölümleri

Koridor
Koridorun sol tarafında ve odalarda 1918-1923 yılları arasındaki olaylar, tarih sıralamasına göre yağlıboya tablo, fotoğraf, belge, bazı objeler, harp silah araç gereçleri ve modelleriyle anlatılmaktadır.

Koridorun sağ tarafında ve odalarda ise Meclis çalışmaları birinci ve ikinci dönem mebuslarına ait fotoğraf, yağlı boya tablo, belge, hatıra eşyaları ve bazı objeler sergilenmektedir.

Riyaset Divanı-Bakanlar Kurulu Odası
Girişte, koridorun solundaki ilk odadır. Burası icra vekilleri heyeti odası olarak kullanıldığı gibi,Riyaset Divanı odası olarak da kullanılmıştır. Burada Sivas Kongresi'nde kullanılan başkanlığa ait masa, ortada uzunca bir masa ile sandalyeler teşhir edilmekte, odanın duvarlarında ise Cumhuriyet'in ilanından sonraki ilk Bakanlar Kurulu üyelerinin fotoğrafları bulunmaktadır. Oda ilk hali korunarak teşhir edilmektedir.

Encümen Odası (Komisyon Odası)
Koridorun solundaki ikinci oda olup, mecliste çeşitli konuların komisyonlar tarafından incelendiği odadır. Odada Mondros Müterakesi'nden başlayarak Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ve Misak-ı Milli belge, fotoğraf ve bazı objelerle anlatılmaktadır. Odada sergilenen en önemli eser Erzurum Kongresi'nde kullanılan mühürdür.

Dinlenme Odası
Koridorun solundaki üçüncü odadır. Meclis kulisi olarak kullanılmıştır. Odada Mustafa Kemal'in Ankara'ya gelişini anlatan bir yağlı boya tablo yer almaktadır. Meclisin açılışı, Sevr ve Lozan anlaşmalarına göre Türkiye'nin durumu 1. ve 2. İnönü muharebeleri fotoğraf, belge ve haritalarla anlatılmaktadır. Ayrıca Kurtuluş Savaşı'nda kullanılan telefon santralı, bazı harp araç ve gereçleri Gümrü Antlaşması sırasında Kazım Karabekir Paşa'ya hediye edilen gümüş yemek takımı sergilenmektedir.

Şer'iye Encümeni Odası
Koridorun solundaki dördüncü odadır. Bu odada yasa tekliflerinin anayasaya uygunluğu görüşülürdü. Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan Büyük Taarruz fotoğraf, belge ve haritalarla anlatılmaktadır. Odada Misak-ı Milli'yi temsil eden sembolleri taşıyan bir halı, istiklal madalyaları, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Meclis balkonunda gösteren yağlıboya tablo sergilenmektedir.

İdare Odası
Koridorun solundaki beşinci oda Meclis idare odası olarak kullanılmıştır. Odada İstiklal Marşımız, Kurtuluş Savaşı'na katılan komutanların fotoğrafları, Mudanya Mütarekesi, Lozan Barış Antlaşmaları ile ilgili belgeler, Ankara'nın Başkent oluşu, Cumhuriyetin ilanı, Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanı seçildikten sonra meclisteki konuşması ve Cumhurbaşkanı iken çekilen fotoğrafı, Mustafa Kemal'e ait baston, mavzer mühürler ile Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nda kullandığı dürbün, üniforma örnekleri, 23 Nisan 1920'de meclis binasına asılan Recep Peker imzalı bayrak, Büyük Millet Meclisi'ne Hanımlar Esirgeme Derneği'nin hediye ettiği üzeri yazılı örtü sergilenmektedir.

İdare Odası
Koridorun sağındaki beşinci ve altıncı odalar meclisin idari odaları olarak kullanılmıştır. Bugün altıncı oda müze idare odası olarak kullanılmaktadır. Beşinci odada ise birinci ve ikinci dönem mebuslarına ait fotoğraflar, hüviyet vesikaları, TBMM tarafından mebuslara hediye edilen mavzerler, istiklal madalyaları, rozetler, belgeler ve özel hatıra eşyaları sergilenmektedir.

Meclis Toplantı Salonu
Koridorun sağında yer alan büyük salon toplantı salonudur. Burası ilk haliyle teşhir edilmektedir. Salonun ortasında Başkanlık ve Divan üyeleri kürsüsü, kürsünün arkasında eski yazıyla "Hakimiyet Milletindir" yazısı yer almaktadır. Kürsünün karşısındaki sıralar Bakanlar Kurulu, yanlardaki sıralar milletvekilleri, sağdaki balkon kordiplomatik, soldaki balkon dinleyiciler, balkon altları ise yerli ve yabancı basın temsilcileri yeri olarak kullanılmıştır.

Meclisin 23 Nisan 1920'de toplandığı bu salonda bulunan kürsü, Ankaralı bir marangoz tarafından yapılarak meclise hediye edilmiş, sıralar Ankara Öğretmen Okulu'nun uygulama sınıfından, iki petrol lambası ile sac sobalar civar kahvehanelerden, büro malzemeleri ise resmi dairelerden getirilerek, Ankara'da kurulmakta olan ve millet egemenliğine dayanan ilk meclis binasının temelleri milletle birlikte burada atılmıştır.

Mescit
Müze girişinin sağındaki ilk odadır. Sade bir görünümü olan bu odada seccade ve Kuran rahleleri teşhir edilmektedir.

Reis Odası (Meclis Başkanı Odası)
Sağdan ikinci oda olup Mustafa Kemal'in Meclisteki çalışma odasıdır. İlk hali korunarak teşhir edilmektedir. Sade bir görünümü olan bu odada çok önemli kararlar alınmıştır. Bu odada milli bayramlarda zaman zaman sergilenen Cumhurbaşkanlığı mührü müzenin en önemli ve en seçkin eserleridir.

Alt Kat
Müzenin alt katı bugün fotoğrafhane, eser depoları ve sergi salonu olarak kullanılmaktadır.

 







http://KENDİ Tiklayinoyun komedi sohbet sitelerirehber.gen.trWebmasterim.Com
PageRank Checker netgazi.tr.gg

Bilgisayar ve İnternet İnternet-Tr Msn bot last visit powered by  Bots Visit Google bot last visit powered by Bots Visit Yahoo bot last visit powered by  Bots Visit


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol