http://www.netgazi.tr.gg/

Açılış Sayfası Yapın Sık Kullanılanlara Ekleyin E-Mail Yollayın

www.netgazi.tr.gg ANASAYFAMIZA GİTMEK İÇİN TIKLA             İLETİŞİM           Z.DEFTERİ          SOHBET ODAM          CSS KODLARI           TÜM KODLARIMIZ



MONTREUX (MONTRÖ) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ

REFORMLAR ve ATILIMLAR
   Siyasal
 
 Saltanatın Kaldırılması
  Cumhuriyetin İlanı
  Halifeliğin Kaldırılması

   Eğitim
 
 Milli Eğitim
  Tevhidi Tedrisat Kanunu
  Yeni Harflerin Kabulü

   Kültür
  Tarih
  Dil Devrimi
  Güzel Sanatlar
  Halkevleri

   Hukuk
 
 Anayasalar
  Anayasa Değişiklikleri

  Kabul Edilen Kanunlar
  Kadın Hakları'nın Kabulü
   Ekonomi
  İzmir İktisat Kongresi
  Tarım

  Sanayi
  Ulaştırma
  Sağlık

   Diğer
  Tekke ve Zaviyeler
  Kılık Kıyafet
  Soyadı Kanunu
  Ölçüler ve Takvi


   ATATÜRK İLKELERİ

  Cumhuriyetçilik
  Milliyetçilik
  Halkçılık
  Laiklik
  Devletçilik
  İnkılapçılık


   MİLLİ SAVUNMA ve
   EMNİYET

 
 Kara Kuvvetleri
  Hava Kuvvetleri
  Deniz Kuvvetleri
  Jandarma Kuvvetleri
  Emniyet Teşkilatı


   DIŞ POLITIKA

  Musul Sorunu
  Fransa ile İlişkiler

  Yunanistan ile İlişkileri
  İtalya ile İlişkileri
  Rusya ile İlişkileri

  Doğulu Devletler ile İlişkiler
  Milletler Cemiyetine Katılış
  Balkan Antantı

  Montrö Boğazlar Sözleşmesi
  Sadabat Paktı


   ÖNEMLİ OLAYLAR

 
 Siyasi Gelişmeler
  Cumhuriyet Halk Partisi
  Terakki Perver Cumh. Fırkası 
   Şeyh Sait Ayaklanmasi
  Takrir-i Sükun Kanunu

  Atatürk'e Suikast Girişimi
  Serbest Cumhuriyet Fırkası

  Menemen Olayı
  Hatay Sorunu

MONTREUX (MONTRÖ) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ
İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı, genel olarak "Türk Boğazları" diye anılır. Boğazlar, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlaması bakımından tarihi ve siyasi önemi olan bir su geçididir. Avrupa ile Asya'yı ayıran deniz sınırı olmakla beraber, aynı zamanda iki kıtayı birbirine yaklaştırması bakımından coğrafi ve stratejik değer de taşırlar. 18. yüzyılda Doğu Meselesinin büyük önemle kendisini hissettirmesiyle, Boğazlar üzerinde daha çok durulmuş ve o zamandan itibaren hukuki ve siyasi bir sorun olarak inceleme konusu olmuştur. Karadeniz'i Akdeniz'e ve dolayısıyla Karadeniz'i diğer açık denizlere bağlayan Boğazların, tek deniz geçidi olmaları nedeniyle, hukuki statüsü düzenlenirken Türkiye'nin hayati haklarını ve savunmasını göz önünde bulundurmak mutlak bir zorunluluktur. Çünkü Boğazlar, Türkiye'nin hayat damarıdır. Kalbidir ve varlığı ile yakından ilgilidir.

Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşması'ndan farklı hükümler taşıyan ve hakimiyeti daha az sınırlayan Lozan Barış Antlaşması'na ek Boğazlar Sözleşmesi üç ilkeye dayanıyordu. Önce Boğazlar askersiz hale getiriliyordu. Ayrıca, Boğazlarda geçişi kontrol etmek ve Milletler Cemiyeti'ne geçişle ilgili bilgiler vermekle yetkili bir Boğazlar Komisyonu kuruluyordu. Bunun dışında, askeri bakımdan Türkiye için tehlike teşkil edecek bir duruma engel olmak üzere Milletler Cemiyeti'nin, özellikle Büyük Britanya, Fransa, İtalya ve Japonya'nın garantisi sağlanıyordu. Boğazlar konusunda Lozan'ın arz ettiği en büyük sakınca, Türkiye'nin boğazlar üzerinde tam denetiminin sağlanamamış olması idi.

Türkiye uluslararası barış ve güvenliğin korunması yolundaki güçlüğü belirterek, 23 Mayıs 1933 Londra Silahsızlanma Konferansı'ndan itibaren, barışçı yollarla ilgili devletlere başvurarak Boğaz Sözleşmesini imzalandığı zaman siyasi ve askeri durumun farklı olması, Türkiye'de Milletler Cemiyeti'nin verdiği garantinin işleyememesi sebeplerinden ötürü, ilgili devletlerce uygun görülerek Boğazların statüsünü yeniden düzenlenmesini istedi. Bu istek üzerine 22 Haziran 1936'da Montreux'de bir konferans toplandı.

20 Temmuz 1936'da imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi, Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerini almıştır. Montreux ile Boğazlar Komisyonu, askersiz bölge üzerindeki sınırlamalar kaldırılarak bu bölgelerin de askerli hale getirilmesi kabul edilmiştir. Milletler Cemiyeti'nin yetersiz garantisi yerine, Türkiye kendi gücüne dayanabilmek ve Boğazlar üzerinde de savunmasını yapabilmek imkanına kavuşmuştur. Ayrıca, Boğazlardan geçiş ve ulaşım, hem Türkiye'nin hem de Karadeniz devletlerinin Karadeniz'deki güvenliğini koruyacak biçimde düzenlenmiştir. Türkiye'nin, Boğazlar Sorununu, barışçı çözüm yollarıyla sonuçlandırması, büyük takdir uyandırmıştır


SADABAD PAKTI
Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında, 8 Temmuz 1937'de Tahran'da Sadabad Sarayı'nda imzalanan dörtlü pakt, İtalya'nın doğu ülkelerini hedef tutan istila politikasından ve bu politikanın oluşturduğu endişeden doğmuştur. Orta Doğuya yönelen İtalya'ya karşı bir savunma sistemi kurmak, Orta Doğunun güvenliği için zorunlu görülüyordu. İlk defa bu amaçla, 2 Ekim 1935'te Cenevre'de Türkiye, İran ve Afganistan arasında üçlü bir Antlaşma parafe edildi. Buna daha sonraları Irak da katıldı. Ancak Irak-İran sınır antlaşmazlığının çözümlenmesi (Şattülarap uyuşmazlığı), Türkiye ile İran arasında dostluk çerçevesi içinde sınır sorunu dahil her alanı düzenleyen Antlaşmaların akti, 8 Temmuz 1937 tarihli Sadabad Paktı'nın imzalanmasına imkan vermiştir.

Dört Devlet, antlaşma ile dostluk ilişkilerini devam ettireceklerini, Milletler Cemiyeti Paktı ile Briand-Kellog Paktı'na bağlı olacaklarını, birbirinin iç işlerine karışmayacaklarını, ortak çıkarlarını ilgilendiren hususlarda birbirlerine danışacaklarını, birbirlerine karşı saldırıda bulunmayacaklarını ve sınırlarının korunmasına saygı göstereceklerini taahhüt etmişlerdir

 







http://KENDİ Tiklayinoyun komedi sohbet sitelerirehber.gen.trWebmasterim.Com
PageRank Checker netgazi.tr.gg

Bilgisayar ve İnternet İnternet-Tr Msn bot last visit powered by  Bots Visit Google bot last visit powered by Bots Visit Yahoo bot last visit powered by  Bots Visit


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol